Emrullah Zorlu ’nun ESKİYENİ Yayınları’ndan çıkan son kitabı, gençliği sadece sosyolojik ya da pedagojik bir konu olarak ele almak yerine, onu bir düşünme biçimi, bir işletim sistemi olarak kavrıyor. Kitap, klasik anlatıların çizgisel yapısından uzak, modüllerle çalışan çağdaş bir zihinsel düzen öneriyor.
Her bölüm bir kavramı değil, bir dizini açıyor; her kavram bir protokole dönüşüyor. Okuyucuya ne düşüneceğini değil, nasıl düşünebileceğini sorgulatan bu metin, sabit tanımlardan çok değişken formlarla çalışıyor. Çünkü Zorlu’ya göre gençlik artık bir kuşak değil, bir dosya — içinde sabit kimliklerin değil, sürekli değişen dijital benliklerin bulunduğu bir sistem.
TikTok videolarından subreddit tartışmalarına, Twitch yayınlarından glitch estetiğine kadar pek çok güncel unsura yer verilen kitap, post-dijital çağın gençliğini analiz etmekle kalmıyor; o gençlikle birlikte düşünmeye davet ediyor.
Yüzyıllar boyunca gençlik hep başkaları tarafından tanımlandı. Ancak bu kitap, gençliğe ilk kez kendini tanımlama alanı açıyor. Sümer tabletlerinden Roma erdemine, skolastik düşünceden modern disiplin toplumlarına kadar süregelen tarihsel sessizliği bozan bir çağrı niteliği taşıyor.
“ENTER tuşuna basmadan önce bilmeniz gereken tek şey: Bu metin bir başlangıç komutudur. Gençlik yüklenmiyor; gençlik zaten sistemin kendisi.”
Emrullah Zorlu , dijital kültür, gençlik ve düşünce sistemleri üzerine geliştirdiği kavramsal diliyle yeni kuşaklara farklı bir okuma deneyimi sunuyor. Bu kitap, gençliğe dair ezberleri bozmakla kalmıyor; düşünceyi yeniden başlatıyor